Alev'in tarif günlüğü

31 Ekim 2010 Pazar

Seni yenicem browni!


İdeal browninin temsili fotoğrafı
Abartısız iki haftadır doğru düzgün bir browni yapmak için çırpınıyorum. Her şey bir gün bir iş arkadaşımın çok güzel browni yaptığını iddia etmesiyle başladı. Test edilip onaylanmış, garantili tarifleri kaçırmamak lâzım. Ben de fırsattan istifade nasıl yapıldığını not ettim ve bir iki gün sonra hemen mutfağa daldım. Tüm malzemelerimi dizdim önüme: şeker, sıvı yağ, süt, kakao (hem de öyle alelade bir kakao değil, Dr. Oetker'in dark kakaosu; tam da arkadaşımın önerdiği gibi), yumurta, un, vanilya ve kabartma tozu.

17 Ekim 2010 Pazar

Karnabahardan püre mi olur demeyin

İnternette yemek tarifi aradıkça çok hoş bloglara ve sitelere rastlıyorum. Tariflere bakıp da yemek yapa yapa artık hangi tarifle uğraşmaya değer, hangisi pratik ve lezzetlidir az çok tahmin edebiliyorum ve çok büyük hayal kırıklıkları da yaşamıyorum. Yine böyle bir tarif geldi sitelerde gezinirken: karnabahar püresi...

Kullanılan malzemelerin hepsi aşağıdaki fotoğrafta var. (Bu hareketli gif'i yapmak için de pek bir uğraştım, aslında içinde 9 farklı fotoğraf saklı)

11 Ekim 2010 Pazartesi

Muhteşem bir ikili: somon balığı ve patates

Bu hafta da izin günlerimden biri hafta içine denk geldi. Evde yalnızdım ve böyle günlerde canım hiçbir şey yapmak istemiyor aslında. Rahatlıkla tüm günümü boş gözlerle televizyon ekranına bakarak geçirebilirim. Genelde de hep yemek programlarına takılıyorum nedense. Bugün de odak noktası yemek yapmak olan bir film izledim. İsmi Julie & Julia . Gerçek bir hikâye anlatılıyor filmde. Julia Child isimli ünlü bir aşçının kariyeriyle, onun ilk kitabındaki 500 küsür tane tarifi bir sene içinde yaparak yaşadıklarını blog'una yazan Julie isimli genç bir kadının hikâyesi eşzamanlı olarak anlatılıyor. Julie iş hayatında çok mutsuz ve onu rahatlatan tek şey yemek yapmak. Bunun üzerine aklına blog yazma fikri geliyor ve Fransız yemekleri yapan Amerikalı aşçı Julia Child'ın tariflerini tek tek denemeye başlıyor. Bu arada başından geçen her şeyi de blog'una aktarıyor. Sonunda da büyük bir hayran kitlesi ediniyor ve kitap yazması için pek çok yayınevinden teklif alıyor. Gerçek bir hikâye olması hoşuma gitti. İnsana motivasyon veriyor.