Bugün bir kez daha anladım ki insanın kendisine vakit ayırması ruhen zindelik sağlıyor. Genellikle evde yalnız olduğum tatil günlerinde bütün gün aylaklık edip günün sonunda "ulan yine bir sürü iş kaldı" derim içimden; tatil keyfi pişmanlıkla harmanlanmış zehre döner adeta. Bugünse -belki havanın aniden bahara dönmesinin de etkisiyle- huzurlu ve hoş bir tatil günü geçirdim.
BOL PÜF NOKTALI KİŞ TARİFİ
Sabah Yiğit giderken ben de uyandım, yatakta tekrar uyumak için debelenmedim, hemen kalktım. Salonda radyo dinleyip dergi okudum. Mükellefvari bir kahvaltının ardından bebiş dinlesin diye klasik müzik açtım ve mutfakta dünden kalan dağınıklığı topladım. Dün akşam yemek işi için buzluktan pişmiş ıspanak, kıyma ve krema çıkartmıştım. Hedefim
ıspanaklı kiş ve
biber dolması yapmaktı. Onların yanına bir de süpersonik bir
tarhana çorbası...Önce kiş hamurundan başlamak lâzımdı, çünkü hamurunu hazırlayıp dolapta bekletecektim. Bir sürü yerden
kiş hamurunun tarifini okudum. Aslında kiş daha önce defalarca yaptığım bir yemek, ama yine de hamurunu tutturması her seferinde zor geliyor. Sonunda şöyle bir malzeme ve ölçü listesinde karar kıldım:
- 2 kaşık tereyağı
- 1/2 bardak sıvı yağ (ben fındık yağı kullanıyorum)
- 1 yumurta
- 1 fiske tuz
- 3 kaşık soğuk su
- aldığı kadar un
Eskiden soğuk su yerine yoğurt kullanırdım bu hamuru yaparken. Fakat anladığım kadarıyla hamurunun daha çıtır olması için soğuk ya da buzlu su en iyisiymiş. Bir de kabartma tozu... Ondan da vazgeçtim, çünkü kiş hamurunun kabarması zaten hiç makbul değil; tam tersine kabarmasın diye göbeğinizi çatlatıyorsunuz.